

Prag'a olan sevgim halk arasında yaygın bir şekilde bilinmekte. Ben de sırf gezmek için bir bahanem olsun diye art nouveau günü yaptım kendime. Televizyonlarını yeni açan izleyicilerimiz için, art nouveau süslü püslü, renkli renkli, dekoratif bir sanat akımı olmakla beraber daha çok mimari formda karşımıza çıkıyor ve Prag'daki bir çok binada örneklerini görmek mümkün. Ya da sallıyorum inanmayın bana, belki baroktur onlar.. İlk resimde belediye binası bulunmakta. Dışarıdan şahane olan bu binanın içerisini ancak camların arkasından görebiliyoruz. Ancak yurda yatırdığımız depozitomuzu aldığımızda, paraya para demeyerek buradaki restorana gelip art nouveau dinlemeden görgüsüzce yemek yiyeceğiz. İkinci resimde de eski şehir merkezindeki en güzel iki Art Noveau örneği binanın önündeki Jan Hus bey. Çeklerin reformunu gerçekleştiren adam. Papalığın en şahane zamanında reform yapınca aforoz ediliyor tabi. Heykel 1915 yılında dikilmiş meydana. Çekler için en önemli tarihi kişiliklerden biri. Büyük oranda ateist olmalarının nedenini bu adama bağlayan insanlar tanıyorum!

Sonrasında sırayla eski bir tramvaydan yapılmış kafe arkasındaki Grand Hotel Europa ve rastladığım başka bir apartman var. Hadi bu ev sıradan gibi görünüyor da, onun altındaki ev nedir öyle diyor insanlar. Paris Caddesi'ndeki en gösterişli yapılardan biri olan bu apartmanda, Nihan'ın tanıdıklarından biri oturuyor. Evin hanımı şöyle bir cümle kurmuş. "Yazın balkona çıkamıyoruz, turistler binayı kale falan sanıp resmini çekiyor sürekli." Artık siz düşünün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder